Bugün, Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nın çoban ateşini yakmak üzere Samsun'a çıktığı kutlu günün yıl dönümü…

 

Bugün, Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nın çoban ateşini yakmak üzere Samsun’a çıktığı kutlu günün yıl dönümü…

Bundan 105 yıl önce, kurtuluşu saraylarda değil, milletin sinesinde arayanlar, mücadelenin her aşamasında merkeze millet iradesinin tecelligâhı Meclis’i koyarak, egemen güçlere karşı tarihin gördüğü en büyük mücadeleyi başlattı. Bir büyük savaştan çıkan yorgun milletimiz, Atatürk’ün önderliğinde küllerinden yeniden doğdu, emperyalizmin boyunduruklarını kırdı, kazandığı zaferle dünyanın mazlum milletlerine örnek olarak tarihin akışını değiştirdi.

Savaş meydanlarındaki zafer bir başlangıçtı. Genç Cumhuriyetin kurulmasının ardından yeni ve çok çetin bir başka mücadeleye, “çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma” mücadelesine girişildi. Ülkemizin kurucuları Cumhuriyeti ve medeniyet mücadelesini yurdumuzun geleceği olan gençlere emanet etti. Onlar, gençlere o kadar inandı, güvendi ve önem verdi ki, Kurtuluş Mücadelemizin başlangıcı kabul edilen 19 Mayıs’ı, gençlerimize bayram olarak hediye etti.

Bugün, geleceğimizin teminatı gençlerimizin durumu, ülkemizin kurucularının öngördüğü yerin çok gerisinde. Gençlerimiz, ideolojik prangalarla bağlanmış, keşmekeşe dönüşmüş bir eğitim sistemi içinde yönünü bulmaya çalışıyorlar. Ülkemizin en önemli göreceli üstünlüklerinden biri olan genç nüfusumuz, başka ülkelerdeki akranları kadar sürede, onlar kadar çalışıp üretecek ve kazanacak bir eğitimle buluşamıyor. Gençler için sadece iş bulmak değil, aynı zamanda bulduğu işte açlık sınırının altında kalmadan insanca yaşayacak, kendisine bir gelecek kurabilecek standartlara ulaşmak da çok zor. Tüm bu şartlar altında üzülerek görüyoruz ki pek çok gencimiz hayallerini başka ülkeler için kuruyor, geleceklerini başka ülkelerde planlıyor.

Oysa Türkiye dünyanın kalbindeki konumuyla, bereketli topraklarıyla, dinamik genç nüfusuyla, çalışan iş insanlarıyla, dünyada pek çok ülkeye nasip olmayan avantajlara sahiptir. İşsizlik, yoksulluk bu ülkenin insanlarının kaderi değildir. Doğru bir yönetimle, ülkemiz gençlerimizin elleri üstünde ufukların üstüne yükselebilir. Devletin üstüne kurulduğu adalet direğini yeniden ayağa kaldırarak, üreterek, hakça paylaşarak, ülkemizi yeniden gençlerin geleceğe umutla baktığı bir ülke haline getirebiliriz. İhtiyacımız olan, bu vizyona sahip, dirayetli ve ülkenin kurucu değerlerini anlayıp özümsemiş bir yönetimdir.

Bu düşüncelerle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızı kutluyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve bu toprakları bize vatan kılmak için canlarını ortaya koyan tüm kahramanlarımızı bir kere daha saygı, rahmet ve minnetle anıyorum.